Okuduğum Kitaplardan - 25



Atatürk Gibi Düşünmek / Atatürk'ün Metodolojisi

Celal Bayar
İsmet Bozdağ


Atatürk düşünmesini bildiği sistemli düşündüğü için Atatürk oldu.
Atatürk gibi düşünmek mümkün müdür?
Atatürk olayların mantığını nasıl kullanıyordu?
Savaş Mantığı Barış'da da kullanılabilir mi?
Cumhurbaşkanı olarak Atatürk Düşüncesi?..

Atatürk'ün son Başbakanı Celal Bayar bu kitabın ilk yayınlandığı 1978 yılında -Atatürk'ün metodolojisini kullanarak- günün olaylarını nasıl değerlendirdi ve iki yıl önceden iki yıl sonrasının tablosunu nasıl çizdi...

Atatürk olmak mümkün değil ama Atatürk gibi düşünmek mümkündür.
(Arka Kapak)



 
BULUŞMA
Yılmaz Değirmenci 
Tek Ağaç 

Bir gün Yapay Zekânın bizden özgür irade ve vatandaşlık hakkı talep etmesi kaçınılmazdır. Aynı şekilde kaçınılmaz olan başka bir hakikat ise, onu her zaman için gerektiğinde kullandığı bir araç olarak gören insanoğlunu bu talebi reddedeceği gerçeğidir Ya geleceği görmek şimdiden mümkünse?
İlk bakışta bilimkurgu dalında gibi görünen bu roman, aslında kurgubilim bir araştırma kitabıdır. IV ncü Dünya Savaşı tarihinin ve daha da sonrasının.
Ülkemizde bilim-kurgu dalı henüz emekleme döneminde. Yılmaz Değirmenci’nin bu ilginç romanı, bir yandan bizi geleceğin karmaşık dünyasında gezintiye çıkarırken, bir yandan da teknoloji – insan ilişkisini sorgulayan felsefi nitelikler taşıyor.
Kitap aslında içiçe geçmiş üç hikayeden oluşuyor. Öncelikle Dadı isimli robot hizmetçiyi tanıyoruz. Ardından bir savaş sahnesi dekorunda insanlığın yeni hırslarını gözlemliyoruz. Son olarak ise bilim ile ruhsallığın kesiştiği başka bir hikayeye yolculuk yapıyoruz.
Geleceğin gizemli dünyasında eğlenceli bir yolculuğa hazır mısınız?


Kitabı indirmek için link: http://www.yilmazdegirmenci.net/Bulusma.pdf


Kurtuluş Savaşı'nda İşbirlikçiler
İlhami Soysal
Gür Yayınları


Ulusların karanlık günlerinde, bu karanlığı yırtmaya, aydınlığa çıkmaya çalışanlar olduğu gibi, tam tersine, bulanık suda balık avlamak, ken- di kişisel çıkarlarını korumak ve kollamak için bu karanlığın daha da koyulaşmasında yarar umanlar da olur. Böyleleri, düşmanla işbirliği yapmakta ve hatta çok kere kraldan çok kralcı olmakta hiç bir sakınca görmezler. İşte İlhami Soysal bu kitabında, Türk Ulusunun böyle bir karanlık döneminde, 1919-1923 arasındaki Kurtuluş Savaşında ulus bir ölüm kalım kavgası verirken, düşmanla işbirliği eden kimi azınlıklardan, kimi ormanı kesen baltanın sapının da ağaçtan olması gibi kendimizden olan işbirlikçilerin, kendilerini unutturmayı başarmış bir bölümünü adları ve eylemleriyle ortaya koymaya çalışıyor.

İlhami Soysal bu konuda şöyle diyor:
"Bilmeliyiz ki, daha nice hain ve işbirlikçi var¬dır ki, yakın tarihimizin karanlıkları arasında adları üstünde pek durulmadan unutulup gitmiştir. Bunları gün yüzüne çıkarmak, günümüz araştırıcı ve tarihçilerinin başta gelen görevi olmalıdır."

Yorumlar