Ne zamandır blogla ilgilenmiyordum. Bir açayım dedim. Site bambaşka bir siteye yönlendiriliyor. Blogu kurtarmak için daha önce kurduğum pek çok reklam ve blog eklentisini kaldırmam gerekti. İçlerinden birisi yönlendirme kodu konmuş olmalı ki blog açılır açılmaz hemen yönlendiriliyordu. Neyse ki kaldırdım ve blog kurtuldu. Kitap okumam biraz sekteye uğradı ne zamandan beri başladığım kitapları bitiremez oldum. Baya bir kitap birikti. Kısmetse bitireceğim onları ama ne zaman olur ALLAH bilir.
Bu arada yazma hevesi sarmıştı çok okumaktan mıdır nedir. Onunda her baba yiğidin harcı olmadığını anladım. Yazdığım bir kaç satırı buraya eklemek isterim. Kafamda toparlaya bilirsem güzel hikaye olacak ama bir türlü kafamdakileri birleştirip yazıya dökemedim.
Bunu görüp de okuma zahmetine katlananlara Teşekkür ederim.
Yazının büyük çoğunluğu mobil cihazla yazıldığı için yazım hataları ile bolu olabilir. Düzelmek için uğraşmadım. Mazur görün.
Bu arada yazma hevesi sarmıştı çok okumaktan mıdır nedir. Onunda her baba yiğidin harcı olmadığını anladım. Yazdığım bir kaç satırı buraya eklemek isterim. Kafamda toparlaya bilirsem güzel hikaye olacak ama bir türlü kafamdakileri birleştirip yazıya dökemedim.
Bunu görüp de okuma zahmetine katlananlara Teşekkür ederim.
" Neredeyim. Her yer karanlık acaba
gözlerim mi kapalı. Sanmıyorum. Göz kapaklarımı hissetmiyorum.
Ha şimdi hatırlamaya başlıyorum. Uzayda bir yerlerde olmam gerek
şimdi. Ama hiç bir şey göremiyorum. Biraz ışık bulabilseydim.
Uzayda yıldızlar var. Neden hiç birini göremiyorum. Ayrıca nasıl
bir gemi bu dışarısını göremiyorum. Hala karanlık bir şeyler
hatırlamazsam bu karanlık beni delirtecek. Uyuyordum iyi rüyalar
gördüğümü sanmıyorum. Biraz üzgünüm. Acaba nasıl bir rüya
görüyordum. Boş vermeliyim şimdi biraz ışık bulmalıyım.
Etrafımda dönebilir miyim acaba yada zaten dönüm duruyor muyum.
Hiçbir duyum işlemiyor. Sanki salt bilinçten ibaretim. Bedenim
sanki yok. Düşün düşün ışık nasıl gelebilir. Düşün neden
buradasın. Nasıl bu duruma düştün. Bu arada hatıralarım nerede
adım ne bu gemide işim ne nasıl bu hale düştüm. Adımın
şimdilik bir önemi yok ışığı bulursam bir çok konunun
aydınlanacağını sanıyorum.
Ne kadar zaman uyuduğumu
bilmiyorum. Neden uyandığımı da. Karanlık içinde bir boşlukta
sadece bir bilinç kalıntısı olduğumu düşünüyorum. Dur sanki
bir sürtünme hissettim. Tamamen bir boşlukta değilim o zaman. Ama
garip bir sürtünme bu rüzgar diyemiyorum. Ayrıca bu sürtünme
vücudumda gerçekleşmiyor. Sanki şekilsiz bir kütle gibiyim.
Uzunum biraz ovali andıran bir şeklim var. Girinti ve çıkıntılar
oldukça fazla benim bedenim olmasına imkan yok. Neden benim bedenim
gibi hissediyorum. Çokta büyük bir beden gibi. # Bu beni taşıyan
gemi olabilir mi. Oysa mutlaka bir oto kontrol mekanizması olmalı.
"Hey beni duyabiliyor musun. Hey heeey orada olmalısın. Yok
orada olduğunu biliyorum. Bana cevap ver." Hiç bir şey cevap
vermedi. Yoksa yanılıyormuyum. Neden cevap vermiyor. Oysaki orada
bir yerlerde olmalı hayır orada olduğunu biliyorum.
Dur biraz o
sürtünmeyi tekrar hissettim. Bu sefer sıcaklıkta var. Çok yüksek
bir sıcaklık. Ama bana zarar veremiyor. Bana sürtünen ne
olabilir. Yada bir şeylerin içinden mi geçiyorum. Evet mutlaka bir
şeylerin içinden geçiyorum. Şimdi uzaydayım değil mi. Uzay
tamamen boş sayılmaz. Mutlaka kümelenmiş gaz gruplarının
içinden geçiyor olmalıyım. Keşke biraz ışık görebilseydim.
Uzayda gezegenler, yıldızlar, gök taşları, gaz kümeleri ve
bilmediğimiz bir sürü şey var. #Neden hatırlamıyorum. Belkide
hatırlamak istemiyorumdur. Ama bunları neden hatırlamak istemiyor
olabilirim ki. Belki her şeyi hatırlamak istemiyorumdur.
Demin ki
sıcaklık kayboldu. Şimdi daha soğuk hatta daha önce bildiğim
soğuklardan da soğuk. Ama olsun sıcak gibi soğukta beni
etkilemiyor.
Bu boşlukta sabit durma hissi yine zihnimi sardı.
Hareket halinde olduğunu biliyorum. Neden bu his zihmi sardı. Göz
kapaklarımın açık mı yoksa kapalı mı olduğunu anlayamıyorum.
Buna ihtiyacım yokmuş gibi hissediyorum. Bu boşlukta sabit kalma
hissi huzurlu hissetmeme neden oluyor.
Aman ALLAH'ım oda ne yoksa
sonunda ışığı kavuşuyor muyum. karanlık kızılımsı bir hal
almaya başladı. Hatta yanıp sönen bir ikaz lambası gibi. Bir
karanlık bir kızılımsılık. Ama bu kızıllık aydınlık gibi
değil. Başka bir şey sanki kızıllığın kaynağın dayım ve o
nedenle kızıllığın ışığından yararlanamıyorum. Bu beni
huzursuz etti. Tehlike olmalı. Tehlikenin ne olduğunu nasıl
anlayacağım. Bu kızıllıkta bir ip ucu aramalıyım. Tamamen
boşluktayım. Sağımı solumu, aşağısını yukarısını
bilmiyorum. Artan azalan kızıllık artık sürekli kızıl hale
geldi. Demek ki tehlike artık çok yakın. Her an bir şeyler
olabilir. Kızıllık artık çok yoğun her şeye hazırlıklı
olmalıyım. Bu noktada aklımı kaçırmak olası en kötü sonuç
olur. Aklım bilincim varlığımın bir kanıtı. Aklımı
yitirirsem artık var olmamın bir anlamı kalmaz.
Kızıllık
iyice yoğunlaştı mutlaka bir şey olacak; dur bu şok dalgası da
ne sarsıntı çok yoğun sanki bütünlüğüm ikiye ayrılacak gibi
boşluktaki sabitliğim sanki kayboldu. Artık savrulduğumu
hissediyorum.
Uzun süredir savruluyorum. O sabitlik hissini
özledim. Daha ne kadar savrulurum. Bunun sonu yok mu. Yine bir
şeylerin içinden geçiyorum. Bu sefer bana çarpan küçük
parçalar biraz daha büyük sanki
"
Yazının büyük çoğunluğu mobil cihazla yazıldığı için yazım hataları ile bolu olabilir. Düzelmek için uğraşmadım. Mazur görün.
Yorumlar
Yorum Gönder